Kahve Bahane
Bir Kahveye Ne Dersiniz?
Kahve üretimi, 17. yüzyılın sonlarına kadar sadece Yemen’de yapılırdı.
Kahve tüketiminin yaygınlaşması üzerine kahvenin üretim alanları genişlemiştir. Önce Seylan’da (Sri Lanka), sonraki yıllarda Cava Adası (1696), Surinam (1718), Martinik (1723), Brezilya (1727), Jamaika (1730), Küba (1779), Venezüella (1784), Meksika (1790) ve Kolombiya’ da (18. yy sonları) kahve ziraatına başlanmıştır.
Kahve üretiminin zirvesinde bugün, bu işe çok sonraları başlayan Brezilya vardır. Brezilya’yı sırasıyla Kolombiya ve Endonezya takip etmektedir. Kahve üreten diğer önemli ülkeler ise Meksika, Fildişi Kıyısı, Etiyopya, Uganda ve Guatemala’dır. Bir zamanlar kahve üretimini elinde tutan Yemen, günümüzde ilk onda bile yer almamaktadır.
Kahvenin Bileşimi
Kahvenin bileşiminde en önemli olarak kafein alkoloidi vardır.
Kafeinin az miktarının damarları genişletmek sûretiyle uyarıcı etkisi vardır.Kalbi kuvvetlendirir, sindirimi kolaylaştırır, böbrek damarlarını genişleterek idrarı çoğaltır, solunumu hızlandırır. Kani beyne çekerek, beynin faaliyetini arttırır ve narkotiklerle zehirlenmelere karsı kullanilir. Fazla miktarda alındığında uyarıcı etki fazlalaşır, kalbin çarpıntısını arttırır, kulakların uğuldamasına sebebe olur. Çok fazla alınırsa ölümle sonuçlanır. Kahvede az miktarda protein, yağ ve sakaroz bulunur.
Kavrulmuş kahvenin bileşiminde; %0,8–1,8 kafein, %9 protein, %30,3 karbonhidrat, %13 lipitler, %0,4 uçucu yağlar, %4,2 uçucu olmayan asitler,%1,6 alkaloidler, %4 kül, %2,5 su, %35 fenolik bileşikler ve kahveye özgü renk veren kimyasallar bulunmaktadır.
Kahvenin Bileşimleri Hakkında
Asidite (acidity) , Kıvam (body) , Koku (Flavor)
Asidite (acidity)
Yeşil çekirdekler yüksek miktarda klorojenik asit (%7) içerirler bu düzeydeki asit kahveye kötü bir tad verir. Fırınlama işlemi sırasında bu asit çözünür ve yerini daha hafif asitler alır. Asetik asit sitrik asit malic asit gibi bu asitlerin yokluğu kahvenin tadını çok yumuşak yapar ve özelliksiz bir tad olur. İyi bir kahvede asidite olmalıdır. Kahvenin az fırınlanması veya çok ısıtılması asiditeyi azaltır. Bir tek espressoda, bu asit azalması lezzet için gereklidir.
Kıvam (body)
Kahvenin kıvamı, dilin üzerinde kahvenin gezerken verdiği izlenimdir Bunu veren kahvenin fırınlanması sırasında şekerlerin karamelize olması, bazı prıteinlerin yanması ve yağların açığa çıkmasıdır Koyu fırınlanmış çekirdekler daha kıvamlıdır.
Koku (Flavor)
Yukardaki tüm faktörlerin hepsi kahvenin kendi kokusunu verir. Son yıllarda kahve çekirdeği fırınlandıktan sonra soğurken, özel fırınlarda yağlı kokulu sıvılarla karıştırılarak kahveye yapay koku ve tad verilmeye başlanmıştır Çukulata fındık badem, menta kokan esanslar kullanılabilir
Tüm bunlara dayanarak kahvenin tadı çeşitli şekilde adlandırılır.
İyi bir kahve;
asitli acımsı (bitter tatlı sweet) zengin (rich ve yumuşak mellow düzgün smooth ve kadifemsi velvet sarabımsı fermentasyon nedeni ile spicy baharatlı veya nötral olabilir.
Tercih edilmeyen tadlar ise Düz flat vahşi (wild), otsu grassy çamurumsu (muddy) sert (harsh) ekşi (sour) veya Rio-Y tadlı olabilir Bunlar kahvenin yanlış toplanması saklanması fırınlanması veya işlenmesi ile oluşur Rio-Y bir istisnadır ve Türkiye'de tercih edilir.
Filtre Kahve
Filtre kahve, yukarıdaki resimdekine benzer bir makine kullanılarak yapılır. Üst kattaki plastik bölme içerisinde filtre bulunur. Bu filtre, makinesine göre kağıt, metal veya plastik olabilir.
Filtre içerisine orta kalınlıkta çekilmiş kahve konur. Filtre Makinesinin su haznesindeki su ısındıkça filtre bölümüne damlamaya başlar. Kahveyle karışan damlalar filtreden süzülerek alt kattaki kaba dolar. Bu kabın sıcak kalması için altında elektrikli bir ısıtıcı vardır. Filtre kahve yaparken her fincan su (125 ml) için bir yemek kaşığı (7 gr.) orta çekilmiş kahve kullanılması tavsiye olunur. Kahvenin kâğıt filtre için biraz daha ince metal filtre için biraz daha kalın çekilmesi gerekir.
Aşağıdaki sebeplerden dolayı filtre kahve pek tercih sebebi değildir:
--Kahvenin tadı ve kokusunun bir kısmı filtrede kalıyor.
— Filtreye damlayan ideal su sıcaklığının 95–97 derece olması gerekirken, birçok ev tipi filtre kahve makinesinde bu ısı ancak 90 dereceye ulaşabildiğinden kahve tatsız ve kokusuz oluyor.
— Hemen tüketilmezse alt haznede ısınan kahvenin tadı ve rengi kısa sürede (20 dakika) bozuluyor.
— Kâğıt filtre kullanan makinelerde her seferinde yeni filtre takmak gerekiyor. Kâğıt filtre ekstra maliyet ve lojistik sorun demektir. Ayrıca kâğıdın beyaz olması için kullanılan kimyasallar kahvenin tadını bozuyor.
-- Metal filtre kullanan makinelerin ise temizlenmesi zor oluyor..
Filtre kahvenin püf noktaları
- Makineniz kâğıt filtreli ise beyazlatılmamış kâğıt filtre kullanın.
— Kâğıt filtreye kahve koymadan önce makineyi kısa bir süre boşa çalıştırıp, süzülen suyu atın.
— Filtrenin en dibinde kalan su süzülmeden kahveyi alın.
— Kahveyi fincanlara koymadan önce karıştırın.
Kahve üretimi, 17. yüzyılın sonlarına kadar sadece Yemen’de yapılırdı.
Kahve tüketiminin yaygınlaşması üzerine kahvenin üretim alanları genişlemiştir. Önce Seylan’da (Sri Lanka), sonraki yıllarda Cava Adası (1696), Surinam (1718), Martinik (1723), Brezilya (1727), Jamaika (1730), Küba (1779), Venezüella (1784), Meksika (1790) ve Kolombiya’ da (18. yy sonları) kahve ziraatına başlanmıştır.
Kahve üretiminin zirvesinde bugün, bu işe çok sonraları başlayan Brezilya vardır. Brezilya’yı sırasıyla Kolombiya ve Endonezya takip etmektedir. Kahve üreten diğer önemli ülkeler ise Meksika, Fildişi Kıyısı, Etiyopya, Uganda ve Guatemala’dır. Bir zamanlar kahve üretimini elinde tutan Yemen, günümüzde ilk onda bile yer almamaktadır.
Kahvenin Bileşimi
Kahvenin bileşiminde en önemli olarak kafein alkoloidi vardır.
Kafeinin az miktarının damarları genişletmek sûretiyle uyarıcı etkisi vardır.Kalbi kuvvetlendirir, sindirimi kolaylaştırır, böbrek damarlarını genişleterek idrarı çoğaltır, solunumu hızlandırır. Kani beyne çekerek, beynin faaliyetini arttırır ve narkotiklerle zehirlenmelere karsı kullanilir. Fazla miktarda alındığında uyarıcı etki fazlalaşır, kalbin çarpıntısını arttırır, kulakların uğuldamasına sebebe olur. Çok fazla alınırsa ölümle sonuçlanır. Kahvede az miktarda protein, yağ ve sakaroz bulunur.
Kavrulmuş kahvenin bileşiminde; %0,8–1,8 kafein, %9 protein, %30,3 karbonhidrat, %13 lipitler, %0,4 uçucu yağlar, %4,2 uçucu olmayan asitler,%1,6 alkaloidler, %4 kül, %2,5 su, %35 fenolik bileşikler ve kahveye özgü renk veren kimyasallar bulunmaktadır.
Kahvenin Bileşimleri Hakkında
Asidite (acidity) , Kıvam (body) , Koku (Flavor)
Asidite (acidity)
Yeşil çekirdekler yüksek miktarda klorojenik asit (%7) içerirler bu düzeydeki asit kahveye kötü bir tad verir. Fırınlama işlemi sırasında bu asit çözünür ve yerini daha hafif asitler alır. Asetik asit sitrik asit malic asit gibi bu asitlerin yokluğu kahvenin tadını çok yumuşak yapar ve özelliksiz bir tad olur. İyi bir kahvede asidite olmalıdır. Kahvenin az fırınlanması veya çok ısıtılması asiditeyi azaltır. Bir tek espressoda, bu asit azalması lezzet için gereklidir.
Kıvam (body)
Kahvenin kıvamı, dilin üzerinde kahvenin gezerken verdiği izlenimdir Bunu veren kahvenin fırınlanması sırasında şekerlerin karamelize olması, bazı prıteinlerin yanması ve yağların açığa çıkmasıdır Koyu fırınlanmış çekirdekler daha kıvamlıdır.
Koku (Flavor)
Yukardaki tüm faktörlerin hepsi kahvenin kendi kokusunu verir. Son yıllarda kahve çekirdeği fırınlandıktan sonra soğurken, özel fırınlarda yağlı kokulu sıvılarla karıştırılarak kahveye yapay koku ve tad verilmeye başlanmıştır Çukulata fındık badem, menta kokan esanslar kullanılabilir
Tüm bunlara dayanarak kahvenin tadı çeşitli şekilde adlandırılır.
İyi bir kahve;
asitli acımsı (bitter tatlı sweet) zengin (rich ve yumuşak mellow düzgün smooth ve kadifemsi velvet sarabımsı fermentasyon nedeni ile spicy baharatlı veya nötral olabilir.
Tercih edilmeyen tadlar ise Düz flat vahşi (wild), otsu grassy çamurumsu (muddy) sert (harsh) ekşi (sour) veya Rio-Y tadlı olabilir Bunlar kahvenin yanlış toplanması saklanması fırınlanması veya işlenmesi ile oluşur Rio-Y bir istisnadır ve Türkiye'de tercih edilir.
Filtre Kahve
Filtre kahve, yukarıdaki resimdekine benzer bir makine kullanılarak yapılır. Üst kattaki plastik bölme içerisinde filtre bulunur. Bu filtre, makinesine göre kağıt, metal veya plastik olabilir.
Filtre içerisine orta kalınlıkta çekilmiş kahve konur. Filtre Makinesinin su haznesindeki su ısındıkça filtre bölümüne damlamaya başlar. Kahveyle karışan damlalar filtreden süzülerek alt kattaki kaba dolar. Bu kabın sıcak kalması için altında elektrikli bir ısıtıcı vardır. Filtre kahve yaparken her fincan su (125 ml) için bir yemek kaşığı (7 gr.) orta çekilmiş kahve kullanılması tavsiye olunur. Kahvenin kâğıt filtre için biraz daha ince metal filtre için biraz daha kalın çekilmesi gerekir.
Aşağıdaki sebeplerden dolayı filtre kahve pek tercih sebebi değildir:
--Kahvenin tadı ve kokusunun bir kısmı filtrede kalıyor.
— Filtreye damlayan ideal su sıcaklığının 95–97 derece olması gerekirken, birçok ev tipi filtre kahve makinesinde bu ısı ancak 90 dereceye ulaşabildiğinden kahve tatsız ve kokusuz oluyor.
— Hemen tüketilmezse alt haznede ısınan kahvenin tadı ve rengi kısa sürede (20 dakika) bozuluyor.
— Kâğıt filtre kullanan makinelerde her seferinde yeni filtre takmak gerekiyor. Kâğıt filtre ekstra maliyet ve lojistik sorun demektir. Ayrıca kâğıdın beyaz olması için kullanılan kimyasallar kahvenin tadını bozuyor.
-- Metal filtre kullanan makinelerin ise temizlenmesi zor oluyor..
Filtre kahvenin püf noktaları
- Makineniz kâğıt filtreli ise beyazlatılmamış kâğıt filtre kullanın.
— Kâğıt filtreye kahve koymadan önce makineyi kısa bir süre boşa çalıştırıp, süzülen suyu atın.
— Filtrenin en dibinde kalan su süzülmeden kahveyi alın.
— Kahveyi fincanlara koymadan önce karıştırın.
Yorumlar