DÜNYANIN EN İYİ KAHVESİ

Türk Kahvesi merakımı beni tanıyanlar iyi bilir. artık Burada da bundan bahsedelim biraz. 
Öncelikle Vikipedia da (ki avrupa kökenli bir sitedir) neler bahsedildiğine bakalım. Bir kısmını ben kopyalayıp buraya yapıştırdım fakat ilgilenenler için orjinal sayfayı buraya tıklayarak ziyaret edebilirsiniz.

Türk Kahvesi, Türkler tarafından keşfedilen kahve hazırlama ve pişirme metodunun adıdır. Özel bir tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi, ikramıyla kendine özgü bir kimliği ve geleneği vardır. Telvesi ile ikram edilen tek kahve türüdür.

Kahvenin kökeni araştırmacılar tarafından 14. yy başlarında Güney Habeşistan'dan tüm dünyaya yayıldığı şeklinde belirtilmiştir. Bunun kaynağı da etimolojik olarak kahve ile yakın benzerlik gösteren Güney Habeşistan'daki Kaffa yöresi gösterilmektedir. [1]

Önceleri Arap Yarımadası'nda kahve meyvesinin kaynatılması ile elde edilen içecek, bu yepyeni hazırlama ve pişirme metoduyla gerçek kahve lezzetine ve eşsiz aromasına kavuşmuştur. Kahve ile Türkler sayesinde tanışan Avrupa; uzun yıllar kahveyi, Türk kahvesi olarak bu yöntemle hazırlayıp tüketmiştir.

Brezilya ve Orta Amerika menşeili, arabica türü, yüksek kaliteli kahve çekirdeklerinden harmanlanan ve tercihen kömür ateşinde ağır ağır, titizlikle kavrulan Türk Kahvesi, çok ince öğütülür. Bir cezve yardımıyla su ve isteğe göre şeker ilave edilerek pişirilir, bir fincan kahveye iki çay kaşığı kahve atılır. Küçük fincanlarla servis yapılır. İçilmeden önce telvesinin dibe çökmesi için kısa bir süre beklenir. Su, sanıldığı gibi kahvenin sonunda değil; kahveyi içmeden evvel içilmektedir.

Tarihi [değiştir]

1517 yılında Yemen Valisi Özdemir Paşa, lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul'a getirdi. Türkler tarafından bulunan yepyeni hazırlama metodu sayesinde kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk Kahvesi adını aldı. İlk olarak Tahtakale'de açılan ve tüm şehre hızla yayılan kahvehaneler sayesinde halk kahveyle tanıştı. Günün her saati kitap ve güzel yazıların okunduğu, satranç ve tavlanın oynandığı, şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvehaneler ve kahve kültürü dönemin sosyal hayatına damgasını vurdu.

Saray mutfağında ve evlerde yerini alan kahve, çok miktarda tüketilmeye başlandı. Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan sonra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içiliyor ve en itibarlı dostlara büyük bir özenle ikram ediliyordu. Kısa sürede, gerek İstanbul'a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar gerekse Osmanlı elçileri sayesinde Türk Kahvesinin lezzeti ve ünü önce Avrupa'yı oradan da tüm dünyayı sardı.

Türk kahvesi yapımında kullanılanbakır cezve

Özellikleri [değiştir]

Türk Kahvesinin hazırlanışı
  • Dünyanın en eski kahve pişirme yöntemidir.
  • Köpük, kahve ve telveden oluşur.
  • Yumuşak ve kadifemsi köpüğü sayesinde damakta en uzun süre tadını devam ettiren kahve türüdür.
  • Birkaç dakika şekli bozulmadan kalabilen bu leziz köpüğü sayesinde, uzun süre sıcak kalabilir.
  • İnce kenarlı fincanda sunulduğu için, diğer kahve türlerine göre daha yavaş soğur ve böylece daha uzun süren bir kahve keyfi sunar.
  • Yoğun şurupsu kıvamı ile ağızdaki lezzet tomurcuklarını aşırı uyararak hafızada yer eder.
  • Diğer kahve türlerine göre, daha kıvamlı, yumuşak ve aromatiktir.
  • Kendine özgü enfes kokusu ve özel köpüğü ile diğer kahvelerden kolaylıkla ayırt edilebilir.
  • Kahve tutkunları tarafından, kaynatılarak içilebilen tek kahve olarak kabul edilir.
  • Kahve Falı ile geleceği anlatmak için kullanılan tek kahve türüdür.
  • Eşsizdir çünkü kahvesi fincanın içindedir ancak telve olarak dibe çöktüğünden filtre edilmesine ve süzülmesine gerek kalmaz.
  • Hazırlanırken şeker ilave edildiğinden diğer kahvelerde olduğu gibi sonradan tatlandırmaya gerek yoktur.
  • Sağlıklıdır çünkü fincanın dibinde biriken telvesi içilmez.
  • Sıklıkla içildiği halde, miktar olarak fazla olmadığından şişkinlik yapmaz.
  • Diğer kahve türlerine göre, bir içimde daha az kafein içerir.
  • Pişirilirken, şekeri tercihe göre ilave edildiğinden içime hazır halde sunulan tek kahve türüdür.
  • Kahveden önce su içilerek, ağızda bulunan önceki tatlar arındırılarak kahve tadının eşsiz bir şekilde tatılması sağlanır.
  • Türk toplum hayatına da etki eden kahve, dostluğun simgesi haline gelmiş ve "kız isteme" merasimlerinin bir süjesi olmuştur.
İyi pişirildiğinde tadına doyum olmayan Türk kahvesinin tek ve vazgeçilmez bir mezesi vardır ki onsuz tadını alamayız; muhabbet.

yukarıda Viki'de yazılmış fakat ben tekrar yazmak istedim kahve yanında elen su kahve ile beraber veya ardından değil kahveden önce az miktar içilerek damak ve dilin üzerindeki diğer herşeyi temizleyip kahvenin tadını daha iyi almak içindir. Nede olsa kahve yemekten sonra içilir. Barış Manço bir programında Kahvaltı kelimesinin "Kahve altı" ndan geldiğini söylemişti. Sanırım kahvaltı alışkanlığı bile sadece sabah kahvesi alışkanlığının hatırına var.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DENİZCİLİK

Nitro Gliserin (Dikkat Patlayabilir!)