İsa’nın Son Yemeği

DaVinci'nin Şifresinden hatırlarsınız belki bu resmi ama inanın dünyanın en değerli tablolarından biri. Biz filden farklı olarak bu tablonun aslında bir tablo değil duvar boyama olması ve yapılışında geçen hikayeyi konuşalım diyorum.



İsa’nın Son Yemeği
Mesihin soluna dikkatli bakildiginda bu figurun omzundan dokulen kizil saclari, narince kivrilmis elleri, ve gogusleri az cok belli olmaktadir, son aksam yemeginde 13 erkek olmasi gerekirken bu kadin kim sorusunun cevabi ise magdalali meryemdir, olayin tartisma yaratma sebebi, isa'nin bu kadinla evlenmesi, coluk cocuga karismasi ve avrupada hala isanin soyundan gelen insanlarin olmasidir, boylece isanin kilisece aciklanmis tanrisal gucleri yalanlanmis olacak, isa ile alakali dunyevi ne varsa incilden cikartan kilise zor bir durumda kalacaktir.


Leonardo Da Vinci tarafından yedi yılda tamamlanmış eser,
Da Vinci'nin tabloyu yapmasına karar verildikten sonra masumiyet ve güzellik sergileyen bir yüz aranırken 19 yaşındaki bir genç isanın tasviri için model olarak seçildi, 6 ay isanın çizimi için çalıştıktan sonra takip eden 6 yıl boyunca çalışmalarına devam etti 11 havarinin herbiri için uygun kişiler seçildi ve bu şaheserin final çalışması olarak Judasn figürü için boşluk bırakıldı.. sert, katı yüzlü suç izleri taşıyan, ihaneti tasvir eden bir yüz aranırken roma'da bir zindanda istenen özelliklere uygun bir mahkum bulundu, kötülüğü ve enkazı gösteren bir karakter.. özel izinle resmin yapıldığı milano'ya getirildi..da vinci resim tamamlandığında "bitirdim!mahkumu götürebilirsiniz" dediğinde mahkum nöbetçilerin elinden kurtularak da vinci'ye koşarken ağlıyordu "oh, da vinci, bana bak! kim olduğumu bilmiyormusun?", altı aydır sürekli yüzüne baktığı adamı dikkatle süzerek inceleyen da vinci "hayır, romada zindandan çıkıp önüme getirilene kadar seni hayatımda hiç görmemiştim" dedi..
mahkum "oh tanrım, bu kadar düştüm mü ben?" dedikten sonra haykırdı "leonardo da vinci! bana tekrar bak, tam 7 yıl önce isanın figürü olarak çizdiğin aynı adamım ben!"..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

John Stuart Mill

Zencefil

ÇIĞ NEDİR